50 yıl önce bugün kıydılar düşünceye, kanlı urganlarıyla cellatlar..
Postallarıyla ayağının altındaki tabureyi kendisi tekmeleyen Deniz’in urganına çifte ilmik atmaları korkularından….
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim..” demişti koca Nazım..
“akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı…”
Daha 16’sındaydı Deniz, Nazım usta öldüğünde…
21’inde “ümidin düşmanlarına” karşı eylemlere katıldı, liderlik etti…
25’inde yine “serpilip gelişen hayatın düşmanları” tarafından asıldı…
Niceleri yazdı, çizdi onun ve arkadaşlarının arkasından..
Can baba da yazdı, yüreklere kazıyarak…
“En uzun koşuysa elbet
Türkiye’de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak …
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun…”
Unutmadık “ümidin düşmanları”…
Unutmayacağız..
Unutturamayacaksınız….
********************
Nereşten dudarsañ, eliñde galır…
Dutamañ da, bulaşır. KA KA’dır çünkü…
Baş Ebisdad idi bir zamanlar bizim Doktor.. Vura vura ettiler genni peksemet….
Arar horozlansın, basdırıllar..
“Bu ufacıklar aslan kesildi. Ben bir defa daha bunnarınan aynı gadefden içmem.. Zaten parti meclisim da arkamdadır…” dedi, bir bakarık çıkdı ortaya 16’lar…
Saray Soytarısı, “Ben istediğime veririm Baş Ebisdadlığı.. Sultanımın mührü bendedir..” deyinca, yelkenleri endirdi suya Doktor..
16’tıların Baş biatçısı Jet Ebisdadımış deller…
Hazırlanıñ…!!!
İtibar “Jet”inan geliyor…
Götündeki gurumadan gene bulaştıracak KA KA’yı…
Sıra sıvamada….
Darbeci ufaklıklar da her daim göreve hazır…
Kader be Doktor’cuğum…
Hade, vur kilidi artık particiğiñe da yollanıñ mahalleye lingiri oynayasıñız…
Dianellos Siğara Fabrikasında da ısbastra oynallar artık…
*********************
- Lüzum gonuşalım partideki garılarınan da yapalım bir piknicik be Siddiga…
- Ne pikniği be Elmaziye ama.. Yeycek ekmek bulamaz millet. Ayıp değil mi gızım bize, yakalım mangalları da tütüdelim ortalığı..??
- Merak etme da gendimiz için yakmaycayık gızım… Ne gadar global olduğumuzu gösdereceyik aleme da çatlasınnar…. Bak Siddiga’cığım.. Bu sene Graliççanın hem 96’ncı yaşıdır, hem da seneye taç’ı geydiğinin 70’inci senesi olacak.. Zavallı Graliçça artık her sene verdiği bahça partilerini veremeyiyormuş… Bu memleketin en güzel açan ortancaları da kimdir ya guzzum..?? Tabii ki bizim partinin garıları olarak biz… Araycayım Sibel’ciği böğün da açayım konuyu genne… Çağırsın Saray’dan Emine Sultanı’da… Bir particik verelim öyle kebabcıklarınan.. Atsınnar üsdüne önce guyrucukları da gitsin tütüsü Birleşmiş Milletlere.. Bir da yüklenirik Feyzbuk’a o şu Graliççanın şerefine yakdık mangalı, anaynan yavrısı beraber..Aha sağa en güzel global KA KA TE CE tanıtımı gommacığım… Harcanırım vallahi bu adacıkda….. Bilmezler değerimi…
************************
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1993 yılında işlenen bir cinayetin zanlısı iddiasıyla cezaevinde tutulan Shawn Williams, suçsuz olduğunun anlaşılması üzerine 29 yıl sonra hapisten çıktı…
Hakkında hiçbir kanıt bulunmamasına karşın, görgü tanığının kendisini elinde silahla gördüğüne dair verdiği ifade sonucu daha 19 yaşındayken hüküm giymişti Williams.. Derisinin kara oluşu zaten kimilerine göre potansiyel suçlu sayılması için yeterli bir sebepti.
Aradan yıllar geçmesine karşın ifade değiştiren görgü tanığı kadın, bir zamanların tanınmış cinayet dedektifi Louis N Scarcella’nın Williams’ın adını vermesi için kendisini zorladığını açıkladı. Bu yeni ifadenin ardından hapisten çıkan Shawn Williams, eski dedektif ve iki kamu görevlisi hakkında federal kamu davası açtı.
Dava lehine sonuçlanarak, bugüne kadar “hatalı mahkumiyet durumunda ödenen en yüksek tazminat”ı almaya hak kazandı.
Ödenen tazminat 10 milyon 500 bin dolar…
“Hiçbir para benden alınan yılları geri getirmez.” demiş Williams…
Coğrafyamızdaki Diktatörler duymaz böyle haberleri.. o diktatörlerin düşünceyi prangaya vurduğu ülkelerde yaşayan insanlar duyar, onların gölgesinde ezilen bizim ülkemizdeki duyarsızlar belki duyar da, ders alır diye yazalım dedik…
Tüm dünyada üç maymunu oynayanlar çoğaldılar ne yazık ki…
Okyanuslar ötesinde renginden, bizim coğrafyadakiler düşüncesinden, başka coğrafyalarda inancından mahkum edilmeye devam ediyor insanlar….
En korkunçu ise hepimizin bu iğrençliği halâ seyrediyor olması…..
*********************
Gollifa Cumhuriyetinin Uluslararası Uçakalanı manşetlerde…
Geçen gün kuzeyden gelen bir uçak enemedi, geri döndü..
Dün başga bir danesi geldi, belki da attı 5 yiro da zor bela endi…
Neymiş efendim, teyyarenin pistin başına gadar hassas yaklaşmasını sağlayan seyrüsefer yardımcı sistemi 2 senedir bozuğumuş…
E iki senedir öbür teyyareler nasıl ener ya guzzum..??
Siz gakıñ veriñ teyyareleri acamı pilotlara, sonra da enemeyincalar atıñ suçu bizim üsdümüze…
Hadeyiñ be oraşdan…!!!
İşiñiz gücüñüz biziminan uğraşmak..
Gosgoca Egemen Devletin Baş Ebisdadı bile yakında “Jet” lakaplı duayen bir siyasetçi olacaykan arallar itibarımıza leke sürsünner..
At çamuru izi galsın…
10 senede ancak bitireceyik bakañ bu sene yeññi uçakalanımızı.. Şimdi bir da başga masraf çıkartmayıñ başımıza..
Seyrüsefer yardımcı sistemiymiş..
Hade bakalım ha….!!!
Zaten bu dııjjj güçler hep kötü tarafından kôrlanıllar herşeyi..
Ne yazmazlar guzzum hani dudduk gâvuru 11 kilo gannavuriyi sokarkan uçakalanında…
Çıkmış Yunanistan’dan da geçeceymiş ahbabıñ Güney’e..
Zanneddiñ bizim gümrükcüleri ayrelli toplallar…??? 6 milyon TL’lik gannavuridir be bay…
Yakaladık gâvuru da soktuk içeri…
Herşey Vatan İçin…
EGEMEN KA KA TE CE ÇOK YAŞA….!!!
Yusuf Nidai
6 Mayıs 2022
saggullim@gmail.com