SÖZKIBRIS/ÖZEL
CTP Milletvekili Doğuş Derya, E-devlet, İktisadi ve Mali Protokol, TPİC’den ihalesiz akaryakıt alımı ve benzeri uygulamaların, KKTC’nin egemenliğini savunanların egemenliği devretme girişiminden başka bir şey olmadığını kaydetti
CTP Milletvekili Doğuş Derya, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi. Derya, Cumhuriyet Meclisinde şu an tartışılmakta olan E-devlet projesi kapsamında kurumlar ve vatandaşın tüm şahsi bilgilerinin Türkiye’deki özel bir şirketin kontrolüne verilmesinin Anayasaya aykırı olmasının yanında KKTC’yi “Egemen bir devlet” olarak tanımlayanların bu “Egemenliği” devretme kararı olduğunu ifade etti. Derya, bu denli özel ve önemli bilgilerin Anayasa gereği yurt içinde bile bir devrinin mümkün olmamasına rağmen atanmış olarak nitelendirdiği hükümetin buna yeltenmesinin kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Doğuş Derya, “Bu Devlet iddiasından vazgeçmenin yanında İdeolojik olarak da Toplumsal bir Mühendisliktir” diyerek, bu uygulamaların bilinçli olarak yürütülen bir planın parçası olduğunu kaydetti. Açıklamalarında Maliye Bakanı Sunat Atun’un bundan sonra Akaryakıt alımının doğrudan ve ihalesiz olarak TPİC’ten alınacağına yönelik açıklamalarıyla ilgili olarak ise, söz konusu uygulamayla Kıbrıslı Türklerin tamamen iradesizleştirilmesinin amaçlandığını belirtti. Derya, “Kıbrıslı Türklerin üretmemesi, kendi kendini idame ettirememesi ve muhtaç kalmasını arzulamanın altında yatan esas neden ne ?” diye sordu.
Açıklamalarının sonunda Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in bir mektupla Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ilettiği ancak bir süre Tatar tarafından kamuoyundan gizlenen Güven Yaratıcı Önlemler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Doğuş Derya, “Ercan’a doğrudan uçakların inmesi, Mağusa limanından dünyayla ticaret yapılması ve Maraş’ın da sahiplerine devredilerek yeniden hayata döndürülmesini kim istemez buna bakmak lazım” ifadelerini kullandı.