Bugüne kadar Kıbrıslı Türkler, iki konuda alternatif üretemedi!..
1-Türkiye’ye olan bağımlılıktan kurtulmak için ne yapılmalı ve Türkiye’nin desteği olmadan nasıl ayakta durulmalı…
2-Kıbrıs sorunu çözülmeden nasıl dünyanın bir parçası olabiliriz ve Kıbrıs sorunu çözülmezse alternatifimiz ne olacaktır…
Bu iki konunun da ortak noktası, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda kabul görmesidir…
Benim savunduğum tez, Kıbrıs’ta tek devlet, tek kimlik ve tek halktır…
Ve en doğru model yenilenmiş anayasası ile Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüştür…
B planım yok!..
Bugüne kadar da olmadı!..
Hani siyasiler veya liderler tarafından da önümüze konmadı!..
Bu konuda 11 cumhurbaşkanı adayı arasında tek açılım Serdar Denktaş’tan geldi!..
Biraz şaşırtıcı ama evet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu olan Rauf Raif Denktaş’ın oğlu olan Serdar Denktaş, “Yeni bir anayasa ve yeni bir devlet” dedi!..
Anladığım kadarıyla Sayın Denktaş isme falan takılı kalınmaması gerektiğini, yeni bir anayasa ve yeni bir devletle BM Güvenlik Konseyi’nin KKTC’ye yönelik aldığı kararları kırmanın mümkün olabileceğini düşünüyor…
Peki, bu mümkün mü?
Annan Planı öncesine kadar bu bana göre imkansızdı…
Hatta Federe Devlet’in neden bozulduğunu ve neden KKTC’nin kurulduğunu hep birlikte yıllarca sorguladık…
Hala daha da sorguluyoruz…
Annan Planı sonrası ise, hem federal çözüme ulaşma anlamında, hem Türkiye’ye olan bağımlılıktan kurtulmak adına, hem de uluslararası alanda kabul görme babında Kıbrıs Türk Devleti şansı önümüze çıkmıştı…
Kıbrıslı Türkler uluslararası bir referandumda bu devletin kurulması için onay vermişti…
Fakat 2004 Annan Planı sonrası bu konu hiç gündeme gelmedi…
Şimdi Serdar Denktaş kendi argümanları ile yeni bir anayasa ve yeni bir devletten bahsediyor!..
Açıklaması içerisinde ise, bu devletin ayrılıkçı bir zihniyet taşımayacağını, federasyona açık olacağını ve uluslararası hukuk normlarına uygun olacağını dile getiriyor…
Bu konu da bazı örneklemeleri de var!..
Örneğin en çok öne sürdüğü model Kosova modeli…
17 Şubat 2008 tarihinde Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan eden Kosova kendi kaderini tayin etme hakkını dünyaya ilan ederek devletini kurmuştu…
Bu gelişme üzerine de Birleşmiş Milletler, Uluslararası Adalet Divanı’na bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka ters düşüp düşmediğini sorumuştu..
22 Temmuz 2010 tarihinde ise, Uluslararası Adalet Divanı, Kosova Halkının bağımsızlık ilanının uluslararası hukuka ters düşmediği görüşünü açıklamıştı…
Sonuçta Kosova BM üyesi olamasa da, bugün birçok ülke tarafından tanınan bağımsız bir cumhuriyet!..
İşte bu örneğe dayanarak Denktaş, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yeni bir Cumhuriyet dönemine geçilmesi artık kaçınılmaz olmuştur. KKTC’yi “alt yönetim” tanımlamasından kurtarmalı halkımızı uluslararası toplulukla her alanda buluşturmalıyız. Yeni bir Cumhuriyet KKTC’nin ortadan kalkması anlamına gelmemektedir. Yeni bir Cumhuriyet yeni bir Anayasa demektir. Yeni bir Cumhuriyet, kaderimizi sadece masada federasyon görüşmelerine bağlamayacağımız koşulların yaratılması demektir.” diyor…
Yani bir taraftan KKTC’nin feshedilmeyeceğini, aklın yolunda ilerleneceğini dile getiriyor, diğer taraftan ise “Federal çözüm olmazsa işte alternatifimiz” ilanını yapıyor…
Çok hassas, bir o kadar da ilginç bir konu…
Tartışmaya bayağı açık bir öneri…
Şimdilik “Türkiyesiz imkansız” diyenler ile “Tek yol federasyon” sloganı atanlar arasında tek farklı ve hani bahsettiğimiz ama hiç göremediğimiz B planı Denktaş’tan geldi…
Yeni bir anayasa ve yeni bir devlet!..
Ben ise hala “Devletimiz var, hakkımız var, işte Kıbrıs Cumhuriyeti” diyorum…
Başka bir alternatif düşünmek bile istemiyorum!..
Peki, ya siz?
Esasen de hukukçularımız?
Yeni bir anayasa ve yeni bir devletle uluslararası hukukun içerisine girebilmemiz mümkün mü?
Ve bu öneri çözüm olmadığı takdirde B planı olarak uygulanmalı mı?