SÖZKIBRIS/ÖZEL
KTMMOB eski başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Seran Aysal, Erdoğan ve AKP rejiminin, son dönemlerde Kıbrıslı Türklere yönelik baskı ve tehditlerini artarak sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Bu noktada bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakarak bu ablukaya karşı toplumsal mücadeleyi yükseltmeliyiz” dedi.
KTMMOB eski başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Seran Aysal, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi. Aysal, Erdoğan ve AKP rejiminin Kıbrıslı Türklerin sesini kesme girişimini “Toplum Mühendisliğinin bir parçası” olarak nitelendirerek, Bu saldırının Gazeteciler Birliği önderliğinde toplumsal muhalefetin bir kazanımı olduğunu söyledi. Seran Aysal, “Şimdilik bu yasa tasarıları geri çekildi gibi görünüyor ancak mücadeleyi bırakmamalıyız, saldırı büyük ve devamı gelecek. Türkiye’de toplumu susturanlar aynısını buradaki kötü figüran bile diyemeyeceğimiz atama hükümet eliyle yapmaya çalışıyorlar, Kıbrıslı Türklerin yaşam tarzına, kültürüne, kimliğine yönelik bir saldırı var. Bu noktada gerek mecliste gerekse de sokakta mücadeleyi sürdürmeliyiz” şeklinde konuştu.
Erdoğan ve AKP’nin Türkiye’de yaptığı gibi adanın kuzeyinde de karalama kampanyalarını sürdürerek toplum katında kaybettiği itibarını geri almaya çalıştığını belirten Aysal, “Bir başka ülkenin dışişleri bakanı siyasi bir partinin vekilleri için PKK’lı diyor, o zaman çık ve açıkça bu isimlerin kim olduğunu da açıkla. Bu tamamen gündemi değiştirme dikkatleri başka tarafa çekme ve topluma dayatmaya çalıştıkları protokol veya yasakçı yasaları gizleme gayretinden başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.
“2 Egemen Eşit Devlet” iddiasının da tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğunun AKP’li yetkililerin söylem ve eylemlerine bakıldığında çok net ortaya çıktığına işaret eden Aysal, “ Sn Tatar 2 Eşit Egemen Devletten söz ediyor, hangi devlet?. Çıkıp gerçekleri halka açıklayın” dedi.
Açıklamalarında topluma yönelik saldırıların dozunun gittikçe daha da artacağına vurgu yapan Seran Aysal, “Bu aşamada bizim yapacağımız tek şey farklılıklarımızı bir kenara bırakarak bu ablukaya karşı toplumsal muhalefeti yükseltmektir” şeklinde konuştu.