SÖZKIBRIS/ÖZEL
KIB-TEK ESKİ Yönetim Kurulu As Başkanı ve HP MHK Üyesi Yusuf Avcıoğlu, Maliye Bakanı Sunat Atun’un KIB-TEK’in akaryakıt ihtiyacının bundan sonra direkt olarak TPİC firmasından karşılanacağı yönündeki açıklamasını eleştirerek, “Sn. Atun bu kararın alınmasındaki etkenleri kamuoyuna açıklamak zorundadır” dedi
KIB-TEK ESKİ Yönetim Kurulu As Başkanı ve HP MHK Üyesi Yusuf Avcıoğlu, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi. Avcıoğlu programın başında Maliye Bakanı Sunat Atun’un KIBTEK’in akaryakıt alımları konusunda bundan sonra izlenecek yolla ilgili yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine, “Öncelikle böyle bir ihalesiz karar niye alındı?. Firmanın sağlayacağı akaryakıtın kalitesi ne olacak?. TPİC’e ödenecek ücret ne olacak?. Şu an söz konusu firmanın santrallerde kullanılan akaryakıtın niteliğinde akaryakıtın bu firmanın depolarında olmadığını biliyoruz, arzu edilen akaryakıt kimden temin edilecek ve zamanında Teknecik’e ulaştırılacak mı?. Kalite kontrol yapılabilecek mi?. Bakan bu soruların yanıtlarını kamuoyuna açıklamakla yükümlüdür” ifadelerini kullandı.
Avcıoğlu, Türkiye’den getirileceği açıklanan 2 santral konusunda yöneltilen soruyu da yanıtladı. Avcıoğlu, söz konusu 2 santralin hem kullandıkları yakıt hem de teknik olarak yedek santral niteliğimde olduklarına dikkat çekerek, kamuoyunda yaratılan algının aksine söz konusu santrallerin elektrik üretimindeki açığı kapatmalarının mümkün olmadığını kaydetti.
Programda AKSA konusundaki düşüncelerinin de sorulması üzerine Yusuf Avcıoğlu, AKSA’nın sözleşmesinin 2024 yılında dolacağını anımsatarak, ancak mevcut hükümetin söz konusu firmayla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da alım garantili sözleşmesini kapasite artımı da talep ederek uzatacağını belirtti. Avcıoğlu, “Siz iddia ettiğiniz gibi bir devletseniz önce stratejik kurumlarına sahip çıkarak onları geliştirmenin yollarını ararsınız, biz KIB-TEK’in yönetiminde olduğumuz dönemde bir çok projeyi gündeme getirdik ancak hükümet değişince bunların hepsi heba oldu” dedi.
Yusuf Avcıoğlu, programın sonunda Halkın Partisi’nin Sine-i Millet kararı ve milletvekilleri Jale Refik Rogers ile Ayşegül Baybars’ın partiden ihraç edilmeleriyle ilgili Disiplin Kurulu sürecine ilişkin soruları da yanıtladı. Avcıoğlu, Sinei-Millet kararının parti genel başkanı Kudret Özersay’ın 3 ayaklı bir formül sunmasına karşın parti Meclisinde yüzde 71 oranında oyla onaylandığını belirterek, bazı çevrelerin savunduklarının aksine kararın partisinin ne kadar kurumsal bir karar ürettiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Avcıoğlu, “ Rogers ve Baybar’ın ihraçlarına yönelik süreçte MHK neden bir karar üretmedi ve doğrudan PM’nin gündemine taşındı?” şeklindeki soruya ise verdiği yanıtta, “ PM, Genel Kuruldan sonraki en yetkili organdır ve böylesi ciddi bir kararı bu organın vermesi daha doğru olacaktı” şeklinde yanıtladı.
Avcıoğlu, Baybars ve Rogers’e yazılı savunmalarını hazırlamaları amacıyla 15 günlük bir süre tanındığını ardından her iki vekilin bu kez de sözlü savunmaya davet edilip ardından bir karar üretileceğini kaydetti. Avcıoğlu her iki vekilin de partinin alacağı kararı yargıya taşıma hakları olduğunu da sözlerine ekledi.